Hakkımda

Kendimi bildim bileli insan ruhuyla bağ kurmayı seven, ruhların duygularını anlayan, anladığı duygulara değer veren, insanların düşüncelerine merakla yaklaşan biri olmuşumdur. Bu kişiliğim beni bu mesleğe iten en önemli faktörlerden biri. Eğer insan ruhuna dokunuyorsanız, insan kadar karmaşık bir varlıkla çalışıyorsanız en önemli öncelik insan sevgisinden geçmelidir. Lev Tolstoy şöyle demiş: “Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın.“

İnsan ruhuna dokunmanın ne denli özel bir yolculuk olduğunun, her insanın şahsına münhasır olduğunun ve bir gün hayat sahnesinden asla aynı kişinin geçmeyeceğinin bilinciyle, gönülden bir sevgiyle mesleğimi gücümün yettiği son noktaya kadar devam ettireceğim. Çünkü bu meslek bana nefes aldığımı, insan olduğumu hatırlatıyor ve bir ruha dokunmanın, birlikte değişim yolculuğunda yürümenin verdiği mutluluk paha biçilemez.
Terapi sürecinde iyileşmenin en önemli koşullarından biri, kişinin değişimi istemesi; diğeri ise terapötik ittifaktır. Koşulsuz şartsız kabul edildiğiniz bir alan, anlaşılabiliyor olmak, terapistinizin yaşamınıza sizin gözlerinizden bakabiliyor olması ve terapistinize duyduğunuz güven, asıl iyileştirici güçlerdir.

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde lisans eğitimimi Psikoloji Anabilim Dalı üzerine, yüksek lisans eğitimimi ise Klinik Psikoloji Bilim Dalı üzerine tamamladım. BDT ekolü ve EMDR tekniği üzerine eğitimlerimi tamamlamış olup, bu yönelimlerle yetişkin ve ergen danışanlarla, ihtiyaçları doğrultusunda eklektik biçimde de çalışmaktayım.
Lisans bitirme tezimi “Kişilik Özellikleri, İkincil Travmatik Stres ve Psikolojik Belirtilerin Ölüm Anksiyetesi ile İlişkisinin İncelenmesi” üzerine yazarken, yüksek lisans araştırmamı ise birçok gönüllünün katılımıyla “Bariatrik Cerrahi Sonrası Yeme Bozuklukları ve Tekrar Eden Kilo Artışı” üzerine tamamladım.

Birçok psikolojik teste hakimim.

Çalışma alanlarım: ilişki problemleri, olumsuz yaşam deneyimleri, yeme bozuklukları, Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), sınav anksiyetesi, yaygın kaygı bozukluğu, sosyal fobi (sosyal kaygı), özgül fobi, panik bozukluk, depresyon.
Yaşam devam ettiği sürece deneyimleme devam edecektir. Her deneyim öğreticidir. Ancak yaşamın kaçınılmaz gerçeklilikleri arasında olumsuz deneyimler ve stres yükü yer almaktadır.

Ruhunuz iyileşmeden bütünüyle sağlıklı olmak mümkün değildir.
Hayatta en çok kendinizle vakit geçirdiğinizi ve en çok vakit geçirdiğiniz kişiye çok iyi bakmanız gerektiğini unutmayın.